Saadet Partisi'nde 30 Ekim'de yapılan 8. Büyük Olağan Kongre öncesi bir grup partili tarafından oluşturulan ve bildiri yayınlayan Haymana Mutabakatı Heyeti, yeni bir bildiri daha yayınlayarak Saadet Partisi'nin 'asıl kimliğine' dönmesi gerektiğini söyledi.

Haymana Mutabakatı Heyeti Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Yaşar tarafından yayınlanan bildiride, cumhurbaşkanı adayının 'Milli Görüşçü' olması gerektiği belirtilerek, '6'lı Masa'nın Saadet Partimizin Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu dışında göstereceği hiçbir cumhurbaşkanı adayının Millî Görüş geleneklerinden gelen seçmenin desteğini alması da mümkün değildir' denildi.

Bildiride ayrıca, Saadet Partisi'nin 6'lı Masa'dan ayrılması için çağrı yapıldı.

Açıklamada şunar kaydedildi:

2023'de yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimlerinde cumhurbaşkanı adayı ile ilgili olarak; Ülkemiz seçimlere giderken 6'lı Masa, Millî Görüş'ün aday belirleme esas ve usulünde olmayan bir şekilde kazanacak aday, Erdoğan'ı yenecek aday, herkesin oyunu alacak aday gibi hiçbir esas, ilke ve ahlak taşımayan kriterleri önermektedir. Halbuki Millî Görüş Hareketinin geçmişi, tecrübesi ve dayandığı ilkeler itibariyle Millî Görüş kriterlerini ortaya koyması ve bu kriterlere uygun adayı milletimize teklif etmesi beklenirdi.

Cumhurbaşkanı adayının 'Önce Ahlak ve Maneviyat' ilkesine sıkı sıkıya bağlı, 'Yaşanabilir Bir Türkiye, Yeniden Büyük Türkiye ve Yeni Bir Dünya' temelini esas alarak ekonomide üretim, istihdam, adil paylaşım, kalkınma ve refahı sağlayarak faizci, israf ve rant politikalarını terk etmesi adil ekonomik düzen çalışmalarına başlama iradesini ortaya koyması gerekmektedir. Irkçı emperyalizmin kan, gözyaşı ve sömürü üzerine kurmuş olduğu zulüm düzeni yerine milletimizin öncülüğünde hak, adalet ve şefkat temelinde yeni bir dünyanın kurulmasına önderlik edecek adayı tercih etmelidir.

Çözüm Önerimiz

'Bugün dünyanın içinde bulunduğu ağır şartların, ekonomik buhranın, savaşların ve her alanda yaşanan insani çevresel krizlerin Millî Görüş'ün yarım asırdır ortaya koyduğu umdelerden başka çarenin kalmadığını ayan beyan göstermektedir.

Millî Görüş Hareketi'nin yarım asırlık itibarını, 2018 seçimlerinde denenmiş ancak netice alınamamış bir birlikteliği tekrar dayatarak CHP'nin listelerinde 3-5 milletvekili alma karşılığında yok etmeye ve bunu istişaresiz yapmaya kimsenin hakkı yoktur. Sadece ülkenin değil bütün bir insanlığın sorunlarına çare olabilecek ilkeler ve prensipler küçük hesaplara kurban edilmemelidir. Millî Görüş'ün gömleği masadaki partilerin karmakarışık renkleriyle kirletilmemelidir. Saadet Partisi bir an önce asıl kimliğine ve rotasına dönmeli, istikametini düzeltmelidir.

Teşkilat çalışmalarında algı operasyonları yaparak partinin içinde bulunduğu 6'lı masa ittifakını parlamenter sistemdeki koalisyon sistemi ile bir tutmak fedakar mensuplarımızın aklıyla alay etmektir.

Oysaki parlamenter sistemde koalisyon bir hükümet protokolüne bağlıdır ve şayet hükümet protokolüne aykırı davranış söz konusu olursa hükümet düşer, ortaklık bozulur (1974 MSP-CHP Koalisyonu Hükümeti'nin düştüğü gibi). Ancak şu anki ittifak sisteminde seçim öncesi yapılan anlaşmaların söz dışında hiçbir hukuki geçerliliği olmayıp, seçilen Cumhurbaşkanı tek imza yetkisine sahiptir. Bu bağlamda Millî Görüş Hareketini bir meçhule sürüklemeye hiçbir kimsenin hakkı yoktur.

Mevcut Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin de (uygulamaları itibariyle eksikleri ve hataları olsa da) denetlenebilirlik, hesap verilebilirlik ve kuvvetler ayrılığı ilkesinin de net bir şekilde korunduğu bir sistem haline getirilmesi gerekir. Oysa 6'lı Masa, Millî Görüş'ün yarım asırdan beri desteklediği Başkanlık Sistemi'nin yerine yeni bir kaos ve çatışmayı talep etmektedir. Millî Görüş'ün yarım asırlık arzusu olan bu sistemi tamamen yok etme çalışmaları kabul edilemez.

Saadet Partisi hızla bu yanlışlardan vazgeçip, Millî Görüş kriterlerine sahip daha büyük bir toplumsal ittifak kurarak, adayını milletimizin önüne çıkarmalıdır. Aksi halde anketler, üye sayıları, resmi üye istifa sayıları, yarım asırlık sosyolojimizle yaşadığımız kopuşlar ortadadır. Ülkemizin Millî Görüş'e dönmeden kurtuluşu mümkün değildir. Bütün bu konularda teşkilatlarımızı uyarmayı görev addediyoruz. Aksi takdirde uyarılarımıza rağmen yukarıda belirtilen Millî Görüş'ün ortaya koyduğu niteliklerde bir adayın çıkarılmaması, Millî Görüşçülere bir dayatma ve oldu bitti uygulaması olur ki bu da kabul edilemez.

Dolayısıyla, 6'lı Masa'nın Saadet Partimizin Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu dışında göstereceği hiçbir cumhurbaşkanı adayının Millî Görüş geleneklerinden gelen seçmenin desteğini alması da mümkün değildir.

Biz Haymana Mutabakatı Heyeti olarak adaylar netleştikten sonra heyetimizi tekrar bir araya toplayarak seçimlerde hangi istikamette hareket edeceğimizi istişare edip karara bağlayacağız ve bu kararımızı siz değerli kardeşlerimiz ve kamuoyu ile paylaşacağız.

Seçimlerin hayırlara vesile olmasını diler bütün milletimize ve kamuoyuna saygı ve muhabbetlerimizi sunarız.'