DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, sosyal medya hesabından bir video yayınmlayarak afet yönetimi için yapılması gerekenleri sıraladı. Babacan,AFAD'ın merkezi ve yerel düzeyden yeniden yapılandırılması gerektiğine ve İmar affına dikkat çekerken İstanbul depremine karşı risk azaltmayı hedefleyen 'Hayat İstanbul' projesinin de iktidarları döneminde başlatılacağını açıkladı.

DEVA Partisi lideri Ali Babacan açıklamasını, ''Gerçek gündemimiz her zaman insan yaşamı olacak. Afet yönetimi için derhal yapılması gerekenleri bir kere daha hatırlatıyorum'' notuyla sosyal medya hesabı Twitter'dan yaptı.

Babacan'ın açıklamaları şöyle:

''Afetler ancak yerinden yönetim ilkesiyle yönetilir. Muhtarlara kadar yetki vermek gerekiyor. AFAD'ı merkezi ve yerel düzeyde yeniden yapılandırmak zorundayız. Afet Müdahale Sistemi'ni yeniden düzenleyeceğiz. Deprem ve doğal afet riskinin yüksek olduğu tüm kentlerde güçlendirme ve yeniden inşa projelerini yapacağız.

Deprem tehdidi altındaki tüm bölgelerde yeterli 'Deprem Toplanma Alanı' mutlaka olmalı ve bu alanların imara açılması kesinlikle yasaklanmalı. Hak etmeyen insanların atandığı kurumlar çalışmıyor, çalışamıyor. Afetlerde uzman olmayan kişilerin görev aldığı kurumlar işe yaramıyor afet olduğunda gördük.

İmar affı çıkarılmasına son vereceğiz. Çünkü her af ileriye doğru aynı hataların aynı yanlışların aynı suçların devam etmesinin önünü açıyor. Kentsel dönüşüm yerine kentsel yenileme anlayışını hakim kılacağız. İstanbul depremine karşı risk azaltmayı hedefleyen 'Hayat İstanbul' projesini başlatacağız. DASK'ı tüm afet türleri ve konut hariç yapıları kapsayacak şekilde geliştireceğiz, genişleteceğiz.

Afet ve acil durum hallerinde medyanın doğru ve güvenli bilgiye ulaşmasını sağlayacağız. Haberleşmenin kesilmemesini sağlayacağız. Kamunun belli bir çekirdek kadrosu ama bunun etrafına belli bir geniş gönüllü kadrosu bunlar eğitilen, sürekli periyodik eğitimlerden geçen ve deprem anındaki kimin, nerede, nasıl görev alacağının önceden belirleneceği gönüllüler ordusundan burada bahsediyoruz. Yaşadığımız son 3 hafta aslında toplumsal duyarlılığın ve bilincin oldukça yükseldiği bir dönem. Ama maalesef daha önceki depremlerden gördük ki, uzun süre gitmiyor... Gerekli cesur adımları atmak için şu anda tam zamanı.'