Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, bugün partisinin genel merkezinde 32 İl Başkanları'yla bir toplantı gerçekleştirdi. Toplantı sonrası Ahmet Davutoğlu sel ile ilgili iktidara sert sözler söyledi

İşte Davutoğlu'nun o sözleri:

Gelecek Partisi olarak da depremde büyük zaiyat verdik. Bu afetlerin büyüklüğü kadar vatandaşlarımızın yüreğini daraltan bir başka vakayla karşı karşıya kaldık: 'Devlet nerede' sorusu son yıllarda ilk kez arşı alaya yükseldi. Bu tür krizlerde dayanacağınız iki şey vardır birisi millet vicdanı, birisi devlet aklı. Depremin ilk günlerinden itibaren Türkiye'nin her yerinden gelenler vardı. Ama millet vicdanını yaralayanlar da oldu. Yönetenlerin özellikle son günlerde vicdanımızda derin yaralar açan Bahçeli'nin milleti azarlamasından tutun kendisine talepte bulunan bir depremzedeye sırtını dönen bakandan, 'hiçbir zayiat yok' dedikten sonra en yakın sokağı Adıyaman'ı göremeyen validen bürokratlara, çadır satan Kızılay Başkanı'na kadar milletin vicdanında derin yaralar açan manzaralara şahit olduk.

DEVLET VATANDAŞLARI SEYRETTİ

Bu iktidar sahibi kendi güçleri kalıcı milletin vicdanını geçici zannederler. Ama o tablolar milletin hafızasına yerleşti. Devleti yönetenler kriz anında vatandaşını yalnız bırakmış onlarla helalleşmemişse onlara taziye dilememişse o yönetici kadronun meşrutiyeti artık geçersiz demektir. Bu tür kriz durumlarında devlet görevleri esnasında onlarca kriz yönetiminde bulundum. Bir hafta içinde denizaşırı Libya'dan 25 bin kişiyi tahliye ettik. Bir tek vatandaşımızın burnu kanamadan. Kendi vilayetine Kahramanmaraş'a uzanamayan, Hatay'ı günlerce sahipsiz bırakan, Adıyaman'a nerdeyse haberini alamayan bir devlet anlayışı… Nereden nereye geldiğimizin tablosu bu. Kimse asla dini değerlerimizi istismar ederek 'bu bir kaderdir' diyemez. Japon için kader olmayan niçin Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı için kader olsun. Nasıl bir devlet aklı ve devlet kurumsallaşması ki bir afet yaşanmış deprem bölgesinde hemen arkasından sel afeti Şanlıurfa'da ve Cumhurbaşkanı'nın dünya lideri ilan edilen bir yerde devlet sele sürüklenip giden vatandaşlarını seyretmek zorunda kaldı. İçler acısı bir tablo. Şanlıurfa kadim medeniyetin en güzel şehri. Eğer siz o Şanlıurfa'nın zeminine uygun bir yapılaşma yapmazsanız karşılaştığımız tablo bu. Arabaların, insanların sürüklenip selde gittiği... Sürüklenenler vatandaşlarımız değil bu iktidarın acziyetleri, yanlışları.