24 TV Arafta Sorular programında Star Gazetesi Yazarı Esra Elönü'nün sorularını cevaplayan Afyonkarahisar Valisi Doç. Dr. Kübra Güran Yiğitbaşı, 'Anadolu insanı 'Helalleşmenin' ne kadar samimi olduğunu değerlendirecek bir bilgeliğe, bir kadim irfana sahiptir' ifadelerini kullandı.

'BİZ İNSANI DA HAYVANI DA DEĞERLİ GÖREN BİR İNANCA SAHİBİZ'

Maalesef ülkemizde bazı meseleler, bazı problemler ne yazık ki siyaset malzemesi haline getirilerek tartışılıyor. Siyasi bir taraf meselesi olmadan konuları masaya yatırıp tartışabilsek çok daha rahat çözüm üretebileceğiz. Biz Müslümanız, biz insanı da hayvanı da değerli gören bir inanca sahibiz. Dolayısıyla bizim kimseye zarar vermememiz gerekiyor. Burada insan, hayvan karşıtlığına girmek sosyal medyadaki linç kültürüne giriyor. Bazı şeyler duyar kasmaya giriyor. Sorumluluk alıp elini taşın altına koymayan insanlar sosyal medyadan klavye şövalyeliğine girmeleri samimiyetsiz geliyor bana. Söylediğiniz gibi çok ciddi bir sorun. Belediyelerimizin kurum olarak doğrudan sorumluluk alması ve bu hayvanları kısırlaştırıp aldıkları yere bırakması gerekiyor. Afyonkarahisar olarak şehrimizin kırsal alanı çok büyük. Kırsal alanda kimi vatandaşlarımız bakamayacağı hayvanları getirip şehrin merkezine bırakabiliyor. Bu da hayvanlarla mücadeleyi zorlaştıran bir unsur. Biz asla birinden birini tercih etmek durumunda değiliz. Ama elbette çocuklarımıza, yetişkinlerimize zarar gelsin istemeyiz. Konuyu hassasiyetle takip ediyoruz. Devlet ana olmanın ve gerçekten bir anne olmanın gereği bu.

'ANADOLU İNSANI 'HELALLEŞMENİN' NE KADAR SAMİMİ OLDUĞUNU DEĞERLENDİRECEK BİR BİLGELİĞE, BİR KADİM İRFANA SAHİPTİR'

Sözler uygulamaya döküldüğünde çok daha anlamlı. Türkiye'de Kadınlar yakın tarihe kadar çok olumsuz şeyler yaşadılar. Bir yapbozun parçası hep eksikti bizim için. Kimileri yurtdışına gitti, kimileri bunu aştı, kimileri aşamadı. Çok travmatik bir süreç olduğunu hepimiz biliyoruz. Anadolu insanının bilgeliği buradaki helalleşme talebinin ne kadar samimi olduğunu değerlendirecek irfana sahip. Zaten seçmen iradesiyle ortaya koyacaktır.

'BİZ HALKIN HİZMETİ İÇİN, HAK İÇİN BİR HİZMETTE BULUNABİLİYORUZ'

Sayın Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu bir örneklik var. Devlet aslında millet için var. İnsanı yaşat ki devlet yaşasın anlayışı. Tepeden bakan parmak sallayan bir devlet anlayışı yok. Belli bir dönemde yaşanmışlığı var. Bizde bunun mağduru olduk. Babam kaymakamdı, onun gösterdiği bir örneklik var. Devlet milletin hizmeti için var. biz bunları uyguladığımız için vatandaşın bunu yorumlarında vurgulaması beni daha mutlu ve motive ediyor. Kadınlarımız hayat mücadelesinde çok güçlü bir şekilde varlar. Çok özgüvenliler bence. Kendilerini ifade edebiliyorlar. Bunu her yerde görüyorum. Kimi zaman halk günlerinde bu konuyu daha önce iletmişmiydiniz diye sorduğumda yok daha önce utanmıştım erkek olunca çok anlatamadım şimdi sen varsın diye geldim dediklerinde çok mutlu oluyorum. Biz halkın hizmeti için, hak için bir hizmette bulunabiliyoruz, o zaman bu yorgunluklara ve gerçekten yoğunluğa da değdiğini hissediyoruz. Özellikle ilkokul birinci sınıftaki çocuklarımızın biz göreve geldikten sonra, büyüyünce ne olacaksın sorusuna vali olacağım cevabını aldındığını görüyoruz.

'MAKAM SAHİBİ OLMAK BÜYÜK BİR SINAV'

Hayatta attığımız her adım böyle. Açıkçası Bakan Yardımcısı olduğum dönemde çok daha fazla farkettim. Sosyal medyada göründüğüm zamanlarda farkettiklerim oldu. Demek ki vatandaşımızın gerçekten çok istediği ve özlem duyduğu birşey ve bu bana zor gelmiyor. Çünkü ben gerçekten böyleyim. Samimiyet olmasa zaten bunu anadolu irfanı hisseder. Kayınpederim Afyon Kocatepe Üniversitesi'nin kurucu rektörü. Onun içinde güzel şeyler duyuyorum. Hem babanın hem kayınpederin böyle vasıflı olması bizi de aile içinde yetiştirmiş diye düşünüyorum. Babam özellikle kendi mesleğine yönlendiri bizi.