DOLAR

39,5396$% 0.14

Created with Highcharts 8.2.2
EURO

45,4979% 0.11

Created with Highcharts 8.2.2
GRAM ALTIN

4.304,66%0,10

Created with Highcharts 8.2.2
ÇEYREK ALTIN

7.065,00%-0,03

Created with Highcharts 8.2.2
TAM ALTIN

28.169,00%-0,05

Created with Highcharts 8.2.2
BİTCOİN

4168312฿%-1.18661

Created with Highcharts 8.2.2
a

Özgür Özel, Sosyalist Enternasyonal’de konuştu: Erdoğan, İmamoğlu’nu hapse atmak için Trump’tan onay aldı

CHP lideri Özgür Özel, İstanbul'da ev sahipliği yaptıkları Sosyalist Enternasyonal toplantısında yaptığı konuşmada Türkiye’deki otoriterleşme sürecini, Filistin meselesini ve dünya genelindeki sağ popülist dalgayı sert sözlerle eleştirdi.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İstanbul’da düzenlenen Sosyalist Enternasyonal toplantısında dikkat çeken açıklamalarda bulundu.

Özel, ABD eski Başkanı Donald Trump’ın Filistin ve Gazze’yle ilgili tutumunu eleştirirken, bölgede yaşananların enerji kaynaklarıyla ilgisine dikkat çekti.

Türkiye’de otoriterliğin arttığını savunan Özel, Ekrem İmamoğlu’nun tutukluluğu üzerinden iktidarı hedef aldı ve demokrasiye yapılan müdahalelere karşı halkın direnişini vurguladı.

Ekonomik krizin siyasi baskılardan beslendiğini belirten Özel, Merkez Bankası’nın rezerv kaybını örnek gösterdi.

Özgür Özel’in öne çıkan açıklamaları şu şekilde:

Bugün ABD Başkanı Trump, Filistin halkını Gazze’den sürgün etme, o bölgeyi bir eğlence ve kumarhane merkezine çevirme projesini gülerek, alay ederek dile getiriyor. Maalesef dünya da dinliyor. Sizin huzurunuzda bir kez daha şuna dikkat çekmek isterim ki Trump şaka yapmıyor ama Gazze açıklarında tüm Avrupa’ya 100 yıl yetecek hidrokarbon yataklarının varlığından da habersiz değil. Bu kötücül plana sonuna kadar karşı duracağımızı ve Filistin davasına tarihsel tutarlılığımız içinde ve aynı ve artan bir cesaretle sahip çıkacağımızı ifade etmek isterim. Çözümün 1967 sınırları içinde, başkenti Doğu Kudüs olan bir Filistin devletinin kurulmasıyla mümkün olacağını savunuyoruz. Bu Birleşmiş Milletler (BM) kararını sahiplenmeye devam etmeliyiz. Sevgili Başkanımız Pedro Sanchez, Filistin halkının haklı mücadelesine samimi ve örnek olan bir destek vermektedir, bunun içni kendisini buradan bir kez daha kutluyorum. Sosyalist Enternasyonal’i bu katliama karşı çok daha etkin tavır almaya davet ediyorum ve Orta Doğu Komitesi’nin bu konuda bölgeyi ziyaret ederek bir rapor hazırlamasının ve gündeme acilen alınmasının önemli olduğunu değerlendiriyorum.

54541795665 0bfcb63c43 c

“Erdoğan, en güçlü rakibini hapse atmak için Trump’tan onay alıyor”

Öyle bir döneme girdik ki Amerikan Başkanı hiç çekinmeden bazı liderler için ‘O benim gözde diktatörüm’ diyebiliyor. Veya onları ağırladığı sırada, canlı yayınlarda, ‘Diktatör olmanız benim için problem değil’ ifadesini kullanabiliyor. Türkiye’de, Cumhurbaşkanı Erdoğan, en güçlü rakibini seçime sokmamak için hapse atabiliyor. Ve bunu yapmadan önce de diktatörlük kavramını dert etmeyen Trump’tan onay alıyor, onu haberdar edebiliyor. Trump yönetimi de Türkiye’deki bu hukuksuzluklara alaycı alaycı gülüyor. Trump’ın ekibinden en önemli isimlerden bir tanesi, Gazze açıklarındaki petrollerle en çok ilgilenen kişi, Türkiyede’ki petrol aramalarına birkaç ay içinde başlaması beklenen kişi; daha dün Trükiye’de yaşanan olaylar sorulduğunda, ‘Üçüncü dünya ülkelerinde böyle şeyler olur. Muhalifleri içeri tıkarsın, ondan kurtulursun, sorun hallolur. Türkiye’de aktif protestolar var ama hükümet hala istikrarlı görünüyor’ diyebilmiştir.

“Dayanışma, kaçamayacağımız sorumluluğumuzdur”

Almanya’da radikal sağcı, ırkçı bir parti seçimlerden daha evvel görülmemiş bir başarıyla çıktı maalesef. Geçtiğimiz hafta Portekiz’de aşırı sağcı parti, hükûmet kuramasa da tarihi denilebilecek düzeyde yüksek bir oy aldı. Yani dünyadaki sağ popülist ve otoriter dalga, adım adım daha çok tehlikeli hale geliyor. 21’inci yüzyılın ikinci çeyreğine yapay zekanın etkisi altında, birbiriyle konuşan, birbirinden öğrenen makinelerle, robotlarla gireceğimiz ve bu riskleri tartıştığımız bir sürede birbiriyle konuşan, dayanışan ve öğrenen otoriter popülist liderlerle girdik. Bence önümüzdeki çeyreğin en büyük sorunu, en büyük mücadele alanımız bu bütünün ta kendisi olmalıdır. Şunu hiç unutmamalıyız; örgütlü kötülükle ancak örgütlü iyilik baş edebilir. Örgütlü otoriterliğin panzehri bizim dayanışmamızdır. Dünyanın dört bir yanında, iyi örgütlenmiş demokratik güçler dayanışma içinde hareket etmelidirler. Bu seneki Sosyalist Enternasyonal toplantımızın dayanışma temasını esas almasının nedeni de yapmış olduğumuz bu ortak tespittir. Dayanışma bu saatten sonra demokratlar için bir tercih değil, kaçamayacağımız bir sorumluğumuzdur. Tam da bu nedenle bu toplantının sloganı; ‘Hak ettiğimiz bir dünya için ya hep beraber ya hiçbirimiz’ olarak belirlenmiştir. Bizim bu döneme Alman şair, Bertolt Brecht’ten ilhamla Türkiye’de kullandığımız slogan şudur: ‘Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz!’.

54541692388 e51ca2b769 o

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, CHP’nin ev sahipliğinde “Hak ettiğimiz bir dünya için ya hep beraber ya hiç birimiz” sloganıyla İstanbul’da düzenlenen Sosyalist Enternasyonal toplantısının açılışında konuştu. (Fotoğraf: Doğuşan Özer)

“Erdoğan halkımızı hesaba katamadı”

Erdoğan her şeyi hesap etse de halkımızı hesaba katamadı. Çünkü Türkiye’de tüm demokratlar bu darbeye karşı ayağa kalktık. 81 ilimizde bu hukuksuzluğa karşı kitlesel gösteriler düzenlenmeye başladı. Ancak iktidar, bu gösterileri şiddetle bastırmak istedi. Binlerce insanmızı gözaltına aldı, yüzlercisini tutukladı. Sadece ilk günlerde 302 üniversite öğrencisi tutuklandı ve on günlük bayram tatilini ailelerinden uzakta, Silivri zindanlarında geçridiler. Demokrasiye inanan milyonlar, mücadeleden vazgeçmedi. O günden bugüne kadar her çarşamba İstanbul’un bir ilçesinde bir gece mitingi ve her hafta sonu bir ilde büyük bir il mitingi yaparak tepkileri ayakta tutmaya devam ediyoruz. Türkiye’de siyasal muhalefetle toplumsal muhalefet bir arada çünkü saraylar otoriter liderlere aitse meydanlar halkındır.

“İmamoğlu’nun iddianamesi hâlâ yazılmadı”

Sayın Ekrem İmamoğlu, 67 gündür tutuklu. Hala iddianamesi yazılmadı. Savcılık, hiçbir iddiasını ispat edemedi. Türkiye’de vatandaşların yüzde 70’inden fazlası bu soruşturmanın hukuki değil, siyasi olduğunu düşünüyor. Bu süreçte zaten zorda olan ekonomimiz büyük yıkıma uğradı. Merkez Bankamız 60 milyar dolarlık rezervi, dövizin yükselişine engel olmak için satmak zorunda kaldı. İktidarın bu siyasi ihtirasının faturasını, 86 milyon vatandaşımız daha da yoksullaşarak ödüyor. Bilinmelidir ki temsilî demokrasi, eksik bir demokrasidir. Ancak eksik demokrasinin alternatifi asla otokrasi değildir. Eksik demokrasinin alternatifi, katılımcı demokrasidir. Kriz içindeki siyasetin alternatifi, siyasetsizlik ya da biat değildir. Alternatifi, daha fazla siyaset, daha fazla katılım, daha fazla mücadele, daha fazla dayanışmadır. Biz otoriterliğe karşı hayatta kalmayı değil, otoriterliği halkın desteğiyle yenmeyi ve iktidara gelmeyi hedefliyoruz. Tüm bu süreçlerin sonunda görüyoruz ki partimiz nasıl 31 Mart seçimlerinde 47 yıl sonra Türkiye’nin birinci partisi olduysa bugün de anketlerde Türkiye’nin açık ara birinci partisidir.

İstanbul Sözleşmesi

İktidarın bu siyasi ihtirasının faturasını vatandaşımız ödüyor. Biz otoriterliğe karşı otorite ile değil, halkla beraber iktidara gelmeyi planlıyoruz.

Ana muhalefet lideri olarak söylüyorum bir nazar boncuğum olsaydı. Ve onu bir seferliğine Erdoğan’a takacak olsaydım. İstanbul Sözleşmesi için olurdu. Bizim de desteğimizle çok güçlü bir metin hayata geçirilmiştir. Bu sözleşmeden Erdoğan, kadına şiddeti meşru gören bir kesimin desteğini almak için bir gece yarısı vazgeçti. Bu yüzden Erdoğan’a yakasına takılacak bir nazar boncuğu kalmadı.

YORUMLAR

s


En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Eski Merkez Bankası Başkanı yaşamını yitirdi: Devlet bakanlığı da yapmıştı

HIZLI YORUM YAP